Vizesiz Yunan Adaları Turu, yıllardır duyduğum, merak ettiğim ama firsat bulup gerçekleştiremediğim bir etkinlikti. Sonunda bu yaz, Patmos, Girit, Santorini, Mikonos ve Atina’yı kapsayan 3 gecelik bir tura katıldım. Oldukça keyifli geçen yolculuğumuzun detaylarını bu yazıda paylaşmak istiyorum. Tura katılmadan önce bilmeniz pek de mümkün olmayan ama tur sırasında size ciddi anlamda zaman kazandıracak ip uçlarını not etmeyi unutmayın. 3 gün içerisinde 5 destinasyon biraz sıkıştırılmış bir program olduğu için zamanı iyi kullanmak bu yolculukta belki de en önemli şey. Haydi şimdi gelin Kuşadası kalkışlı gemimizi tanıyalım ve rotamız üzerindeki birbirinden güzel adaları birlikte gezelim!…
Vizesiz Yunan Adaları Turu İçin Ne Gerekiyor?
Adı üstünde Vizesiz Yunan Adaları Turu’na katılabilmek için klasik vize işlemlerinin hiçbirini yapmanıza gerek yok. Vize işlemleri birçok kişide genellikle stres yaratan ve günümüzde pek de pratik olmayan bir süreç. Turun en büyük artısı evrak toplamak, konsolosluktan randevu almak, sıra beklemek gibi işlemler için zaman kaybetmenize gerek olmaması. Bu tura katılmak için yalnızca geçerlilik süresi yeterli olan bir pasaporta sahip olmanız gerekiyor. Pasaportunuz ile birlikte seçtiğiniz bir tur şirketine başvurmanız yeterli. Biz bu seyahati Tatil Sepeti ile gerçekleştirdik ve süreçteki ilgileri, hızlı çalışan iletişim ağı ve uygun fiyatlarıyla firmanın hizmetlerinden oldukça memnun kaldık.
Vizeniz yoksa ve Yunan Adaları Turu’na katılmak istiyorsanız, tur ücretine ek olarak 60€ ödemeniz gerekiyor. Birlikte çalıştığınız tur şirketine bu ücreti ilettiğiniz takdirde ekstra hiçbir şey ile uğraşmanıza gerek yok. Onlar sizin için herşeyi ayarlıyor. Gemiye binmeden önce gümrükte yalnızca pasaportunuzu gösteriyorsunuz ve gemiye geçiryorsunuz. Kimse size vize veya başka hiç bir evrak sormuyor. Bir tek her zaman olduğu gibi yurtdışı çıkış pulu almanız gerekiyor. Ücreti havaalanlarında ve limanlarda aynı ve 15₺. pulu ve pasaportunuzu polis memuruna gösterip gemiye doğru geçiyorsunuz.
Gemiye binerken ise ilginç bir uygulama var. Gemi görevlileri sizden pasaportunuzu alıyor ve yerine bir kart veriyor. Bu kart seyahatiniz boyunca sizin kimlik kartınız yerine geçiyor. Adalara inerken ve gemiye binerken bu kartı okutmanız gerekiyor. Bu kartı kaybetmemek önemli çünkü pasaport yerine ada giriş çıkışlarında bu kartı kullanıyorsunuz. Dolayısıyla tur süresince gemi, pasaportunuzu bir anlamda rehin tutuyor ve gemiye dönmenizi garanti altına alıyor diyebiliriz. 🙂
Yunan Adaları Kapıda Vize Uygulaması ile Vizesiz Yunan Adaları Turu’nun Farkı
Vizesiz Yunan Adaları Turu uygulamasını kapıda vize sistemi ile karıştıranlar olabiliyor ancak ikisi birbirinden oldukça farklı. Kendiniz bir feribota binip herhangi bir Yunan Adası’na gittiğinizde eğer Schengen vizeniz yok ise kapıda vize almanız gerekiyor. Bunun için feribottan indiğinizde gümrükte ayrı bir sıraya giriyorsunuz. Evrak teslimi 4 iş günü öncesine kadar yetkili firmaya yapılıyor. Hazırlamanız gereken evraklar ise şu şekilde:
- Pasaport fotokopisi
- 2 adet biyometrik fotoğraf
- Son üç aylık banka hesap dökümü
- Satın alınmış feribot bileti
- Otel rezervasyonu
- Kimlik Fotokopisi
- Yunanistan kapı vizesi başvuru formu
Kapıda vize uygulaması geçerli olan yalnızca 6 ada var. Bunlar Kos, Midilli, Sakız, Sisam, Meis ve Rodos. Diğer adalar için Schengen vize başvurusu yapmanız gerekiyor. Vizesiz Yunan Adaları Turu’nda ise programa dahil olan tüm adalara hiçbir işlem yapmadan ve evrak gerekmeden girebiliyorsunuz. Adaya indiğinizde sıra beklemeden direk adayı gezmeye başlıyorsunuz. Bu gerçekten oldukça büyük bir rahatlık çünkü bu sayede tatilden ve gittiğiniz adaları keşfetmekten başka düşünmeniz gereken hiçbir şey kalmıyor. 🙂
Vizesiz Yunan Adaları Cruise Gemisi
Celestyal Olympia gemimiz, gemi değil adeta yüzen bir ada! İçersinde restoranlar, barlar, eğlence ve aktivite alanları, spor salonu havuz gibi bir çok farklı seçenek bulunuyor. Gemide geçirdiğiniz zamanda kesinlikle sıkılmıyorsunuz çünkü kendi zevkinize veya ihtiyacınıza göre bir sosyal alan bulmak çok kolay. Gemideki boş vakitlerinizde en üst katta havuz başında muhteşem ege denizi manzarası eşliğinde güneşlenebilir, havuzda serinleyebilir, cafe veya barlarda birşeyler içebilir, oyun salonlarında eğlenebilirsiniz.
Herşey dahil konsept ile satılan turlarda kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği dışında gün boyu pizza, krep gibi atıştırmalıklar, alkollü ve alkolsüz birçok çeşit içecek sınırsız. Gemide size verilen kimlik kartını yanınızda taşıtıyorsunuz ve onu okutarak konsepte dahil olan her türlü imkandan faydalanabiliyorsunuz. Eğer extra almak istediğiniz ücretli servisler var ise, masaj, kuaför vs. gibi, bu defa kimlik kartınız kredi kartı yerine geçiyor. Gemi resepsiyonundan kartınıza para yüklüyorsunuz ve onu kullanarak istedeğiniz hizmeti satın alıyorsunuz.
Gemide öğleden sonra keyifli dans etkinlikleri oluyor. Havuz başında salsa, chacha, zumba etkinliklerine katılabilir, açık büfede yediklerinizi yakabilirsiniz. 🙂
Gemide konaklama için özellikle dış kabin seçmenizi öneririm. Sabah uyandığınızda sevimli gemi penceresinden, deniz ve yanaştığınız ada manzarasıyla uyanmak gerçekten çok keyifli. İç kabinlere göre ufak bir fiyat farkı var ama kesinlikle çok daha mutlu uyuyup uyanmak garanti! 🙂
Üç Gece Konaklamalı Yunan Adaları Tur Programı
Bizim katıldığımız tur Patmos, Girit, Santorini ve Mikonos olmak üzere 4 ada ve Atina merkez turu içeriyordu. 1. gün, öğlen 13.00 Kuşadası’ndan hareket ettik. Akşam 17.00 civari ilk hedefimiz Patmos’a ulaştık. Turun 2. gününde Girit’te uyandık. Öğlen 11.00’e kadar adada vakit geçirdik ve gemiye döndük. Akşamüstüne kadar gemide serbest zamanda hem dinlendik hem eğlendik. Yine 17.00 civari Santorini’ye yanaştık. Günü muhteşem bir manzara eşliğinde batırdıktan sonra gemimize döndük. 3. gün ise gözümüzü Atina kıyılarında yani Pire’de açtık. Devamında otobüslerle Atina merkeze gittik ve kısa bir şehir turunun ardından gemimize geri döndük. Son durağımız ise muhteşem Mikonos adasıydı. Son gece olduğu için saat 23.00’e kadar adadaydık ve şahane zaman geçirdik.
Sabah yanaşılan adalarda gemiden oldukça erken iniş yapılıyor. 5.30- 6.00 gibi uyanmak gerekiyor. Bu yüzden öğlen gemiye döndüğünüzde tavsiyem biraz uyuyup akşam için enerji toplamanız yönünde. Ama tüm öğledensonrayı da uyuyarak geçirip aktivitelerden geri kalmayın sakın. 🙂 Bizim katıldığımız 3 gecelik turun 4 günlük, 7 günlük gibi farklı paketleri de var. Detaylar için Tatil Sepeti’ni ziyaret edebilirsiniz.
Tur Sırasında Size Zaman Kazandıracak İpuçları
Gemi’den Karaya Ulaşım
Gemi bazı adalarda limana yanaşırken bazılarında açıkta demir atıyor ve karaya ulaşım ufak botlarla sağlanıyor. Bu botlara binmek için sıra numarası almak gerekiyor. Saat 14.30’da gemide belirlenen bir noktada sıra numarası dağıtılıyor. 14.15 gibi sıraya girerseniz ilk numaralardan birini alabilir ve gemi adaya yanaşır yanaşmaz beklemeden karaya ulaşabilir, adada diğerlerinden daha fazla zaman geçirebilirsiniz. Gemide yaklaşık 1500 kişi olduğunu düşünürsek, ilk sıralarda gemiden ayrılmak gerçekten çok önemli. Dönerekn ise kendinizi son servise göre ayarlarsanız adadaki zamanınızı en güzel biçimde değerlendirebilirsiniz. 3 gecelik turlar biraz sıkışıp bir programa sahip olduğu için yarım saat bile çok önemli. 🙂
Yemek Saatleri
Sabahki ada turunu tamamladıktan sonra gemiye döndüğünüzde herkes yemeğe akın ediyor olacağı için restoran önünde kuyruk oluyor ve oldukça kalabalık oluyor. Direk yemeğe gitmek yerine, gemiye döndüğünüzde biraz uyumanızı tavsiye ederim. Öğle yemeği 14.00’te bitiyor. 13.45 gibi uyanıp yemeğe inerseniz hem dinlenmiş olursunuz hem de sıra beklemeden çok daha sakince ve keyifle yemeğinizi yiyebilirsiniz.
Ada Turu
Son olarak, adaya indiğinizde genellikle herkesin takip ettiği klasik bir rota oluyor ve özellikle Santorini, Mikonos gibi adalarda bu yol kalabalık oluyor. Onun yerine herkesin döndüğü yönün tersinde adayı gezmeye başlarsanız daha rahat edersiniz. Bu adalarda merkezdeki mekanlar yerine biraz tepelerde evlerin arasında küçük ve daha huzurlu mekanlar bulmak mümkün. Adada bişeyler yemek içmek isterseniz bu tarz yerleri tercih ederek hem zaman kazanabilir hem de adaların huzurlu tarafını yaşayabilirsiniz.
Vizesiz Yunan Adaları Turunda Gezdiğimiz Adalar
1.PATMOS
Patmos Vizesiz Yunan Adaları Turu dahilinde gördüğümüz adalar içinde en küçüğü ama en huzurlusuydu. Nüfusu yaklaşık 3000 kişi olan adada merkezden biraz dışarı yürüdüğünüzde sadece size ait olacak muhteşem manzaralı mekanlar bulmak mümkün. Merkez zaten oldukça ufak olduğu için yarım saat gibi bir sürede turunuzu, eğer istiyorsanız alışverişinizi tamalayabilir sonrasında kalan zamanı keyif yapmak için kullanabilirsiniz.
Patmos özellikle Hristiyanlar için önemli bir ada. Tepedeki St John Manastırında Yuhanna İncili’nin bir bölümünün yazıldığına inanılıyor. Bu sebeple kutsal bir yer. Efes’teki Meryem Ana Evi’nden sonra Hristiyanların hacı olmak için gittiği bir lokasyon. Yürüyerek ulaşmak en azından kısıtlı zamanda pek mümkün değil. Taksi ise 30€ civarı tutuyor. Otobüs seçeneği de varmış ama saatlerini yakalamak pek kolay değil. Sonuç olarak tepeye çıkmak tamamen tercih meselesi ama tavsiyem eğer özel bir ilginiz yoksa kısıtlı zamanınızı oraya ulaşmaya çalışmak yerine adanın keyfini çıkararak geçirmeniz.
2.GİRİT
Girit’te ücretsiz rehberli tur Vizesiz Yunan Adaları paketine dahil. Gemiden iner inmez otobüslerle bizi Knossos Sarayı’na götürdüler. Saray M.ö. 2000 li yıllarda yapılmış ve çok eski bir tarihe sahip. Buranın kralı yarı tanrı Minos’muş. Babası’nın Zeus annesinin Avrupa olduğuna inanılıyor. Avrupa’nın en eski sarayı Knossos Sarayı.
Depremler ve yangınlar sonucu yıkılıyor ve Kral Minos’un da dönemi sona eriyor ve Girit’te Antik Yunan Çağı başlıyor. Devamında Venedikliler, Osmanlılar gibi birçok gücün egemeniği altına giriyor ve son olarak Yunanistan adayı hakimiyeti altına alıyor.
Konossos Sarayı için giriş ücreti de tur fiyatına dahil. Kapıda ek bir ödeme yapmanıza gerek yok. Biletleriniz tur rehberi tarafından size dağıtılıyor. Saray turu sonrası otobüs bizi Girit merkeze getirdi. Rehberimiz bize gidebileceğimiz yerleri tanıttıktan sonra serbest zamanımız başladı. Bu süre içerisinde Girit sokaklarında kaybolabilir, Venedik çeşmesini, devamında sahile inip Venedik limanını ve kaleyi görebilirsiniz. Girit 2. Dünya Savaşı Sırasın’da Almanların yoğun bombardımanına uğradığı için ne yazık ki şehir tarihi dokusunu çok fazla koruyamamış ancak yine de gezerken antik ruhu hissetmek, ve bazı eski yapıları fotoğraflamak mümkün.
Girit Yunanistan’ın en büyük adalarından biri ve her türlü imkana sahip. Üniversiteleri, hastaneleri, havalimanı ile oldukça gelişmiş bir ada. Yaklaşık 650.000 kişinin yaşadığı adada antik çağlardan bu yana en büyük gelir kaynağı zeytin ve zeytinyağı üretimi. Gerçekten çok lezzetli zeytinyağları var, satın almanızı tavsiye ederim.
3.SANTORİNİ
Vizesiz Yunan Adaları Turu’nun en romantik adası Santorini. Tepelere inşaa edilmiş bembeyaz evleri, muhteşem gün batımı manzarası, otellerinin önündeki sonsuzluk havuzlarıyla rüya gibi bir ada. Gemimiz 2. günün akşamüstü Fira şehrine yanaşıyor. Ufak teknelerle karaya ulaştıktan sonra tepedeki şehire ulaşmanın 3 farklı yolu var. Genellikle tercih edilen 6€ vererek teleferikle birkaç dakika içerisinde yukarı çıkmak. 2.si 500 civarı merdiven ile yukarı tırmanmak. Sonuncusu ise eşeğe binmek. evet yanlış duymadınız eşek ile yukarı çıkmak mümkün. En güzel kombinasyon bence teleferik ile yukarı çıkıp, gün batımı eşliğinde yürüyerek aşağı dönmek. Zaten yürüken eşekleri de görüp, fotoğraf çektirebilirsiniz.
Fira, çok güzel bir şehir olmakla birlikte fotoğraflarda gördüğünüz mavi kubbeli meşhur Santorini şapelleri Oia şehrinde yer alıyor. Eğer isterseniz Fira’dan 1.5€ gibi bir ücretle halk otobüsleriyle yaklaşık yarım saatte Oia’ya geçebilirsiniz. Oia daha turistik bir şehir olduğu için çok daha kalabalık. Vaktinizi iyi ayarlayıp gemiyi kaçırmamaya özen gösterdiğiniz sürece her iki şehri de gezmeniz mümkün. Biz çok koşturmak istemediğimiz için zamanımızın tamamnını Fira’da geçirdik. Santorini’ye gemi turu dışında başka bir zaman konaklamalı gelmek gerçekten çok isterim.
4.ATİNA
Atina Pire limanına yanaşıp burada turunu tamamlayan yolcuları bıraktıktan sonra otobüslerle şehir turumuza başlıyoruz. Atina’da ücretsiz rehberli tur pakete dahil. Pire’den Atina merkeze ulaşana kadar rehberimiz yol boyu hem geçtiğimiz yerler hem de Atina hakkında bilgiler veriyor. Yolda modern olimpiyatların başladığı stadyumda mola veriyoruz. Olimpiyatlar aslında m.ö. başlamış olan ve tanrılara ve Zeus’a adanan bir etkinlik. Hristiyanlık ile birlikte yasaklanıyor. 1896 yılında ilk defa tekrar modern olimpiyatlar olarak başlıyor. Bu stadyum da orjinaline uygun olarak yeniden inşaa ediliyor. Günümüzde hala bazı etkinlikler için kullanılıyor.
Sıradaki durağımız meşhur Akropolis. Türkçe anlamı yüksek şehir. Tepeye inşaa edilmiş Pantheon tapınağı ile bir foroğraf çektirmeden Atina turunu tamamlamak olmazdı. Küçük bir ipucu: Tapınağa yürümeye başladığınızda fotoğraf için açı daralıyor. En güzel resimleri otobüslerin parkettiği otoparktaki tuvaletin çatısından çekmek mümkün. 🙂
Hadrian Kapısı ve Zeus Tapınağı’nın yanında turumuz son buluyor. Serbest zamanda merkezde dolaşabilir, alışveriş yapabilirsiniz. Öğlene doğru otobüse binip gemimize deri dönüyor ve son durağımız Mikonos için Ege sularında açılmaya başlıyoruz.
5.MIKONOS
Eğlence adası, özgürlük adası, rüzgar adası gibi bir çok farklı takma ismi olan adaya rehberimiz saygı adası ismini vermiş. Adada herkes her türlü düşünceye, tercihe, dine, dile, ırka karşı ön yargısız bir tutum sergiliyor. Mikonos’ta herkesin kendine göre birşeyler bulması mümkün. Daha çok eğlence ve gece hayatıyla tanınsa da, adada romantik yerler, sessiz ve huzurlu bölgeler de mevcut. Mikonos siz ne isterseniz size onu sunan bir ada.
Rengarenk çiçeklerle bezeli bembeyaz evleri, deniz manzaralı birbirinden güzel dekora edilmiş cafe ve restoranları, alışveriş yapabileceğiniz konsept mağazaları, orjinal sokakları ve sımsıcak atmosferiyle Mikonos tam bir rüya adası. Kısıtlı zamanda hepsinin tadının biraz çıkarmaya çalıştık. Önce kendimize hiçbir hedef koymadan sokaklarında kaybolduk. Çiçekleri kokladık, dükkanları gezdik.
Daha sonra deniz kenarına geri döndük. Yel değirmenlerinin olduğu bölgede kalablığa karışıp gün batımını bekledik. Mikonos’ta gün batımı mutlaka ama mutlaka izlenmeli. Yel değirmenleriyle de bi fotoğraf çekilmeden dönülmemeli bence. 🙂
Ada fazlaca rüzgarlı olabiliyor. Yanınıza ince bir hırka alırsanız iyi olur. Özellikle güneş battıktan sonra hava serinlediği için önlem almakta fayda var. Gece 23.00’e doğru son otobüsle gemimize dönüyoruz ama kalbimiz Mikonos’ta kaldı desek yalan olmaz.
TUR SONU KUŞADASI’NA DÖNÜŞ
Son geceyarısı Mikonos’tan Kuşadası’na doğru dönüş yoluna başlıyoruz. Sabah 07.00 sularında gemi Kuşadası’na varmış oluyor. Çıkmadan önce son kahvaltımızı yapıp, resepsiyona gidip pasaportlarımızı teslim alıyoruz. Gemiden inişimiz 8.00 civarında oluyor. Son kez gemimize el sallıyor ve limandan ayrılıyoruz.
Oldukça keyifli geçen turumuz sonrası yorgun ama mutlu bir şekilde eve dönüş yoluna çıkıyoruz. Ege denizi muhteşem bir deniz ve bence dünyada eşi benzeri yok. Yunan adaları birbirlerinden farklı konseptleriyle gerçekten görülmeye değer. Eğer yolunuz bu taraflara düştüyse aşağıdaki yorum kısmına ekleyeceklerinizi ve paylaşacağınız deneyimleri heyecanla bekliyoruz. Ayrıca, gemi turu hakkında tüm sorularınız için bize ulaşabilirsiniz.
Ege adalarını sevenler için ayrıca bu turda bulunmayan ama benim favorilerimden Sakız Adası‘nı mutlaka tavsiye ederim.
Instagram @vovidi.travel takip etmeyi, youtube @vovidi abone olmayı unutmayın.
Keyifli Gezmeler
- atina
- atina pire
- cruise gemisi
- ege adaları
- ege turu
- en güzel yunan adaları
- girit
- mikonos
- patmos
- santorini
- vizesiz gemi turu
- vizesiz yunan adaları
- vizesiz yunan adaları turu
- yunan adaları
- yunan adaları 2019